Hayatın türlü türlü halleri vardır. Ancak insan ilerleyen yaşlarında ne denli büyük problemlerle karşılaşacağını bilemez.

Cahit Sıtkı Tarancı’ya: “Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç fark ettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış. ” dedirten de işte bu zorluklarla yüzleşme sürecidir.

Doğuştan özürlü olmanın yanı sıra ilerleyen yaşlarda sakat kalma, hayati uzvunu, bedensel ve akıl sağlığını kaybetmeye sebep olacak birçok hadise ile yüzleşiriz.

Kimimiz istediği işe başlayamaz, kimimiz sevdiği ile yuva kuramaz…

Bu süreçlerde insan ya problemlerinin üstesinden gelerek daha da olgunlaşır, ya da Allah’a (Tanrısına) isyan etme, kadere küfretme, hayata küsme noktalarına gelir veya daha zorlu bir sonu tercih ederek en değerli hazinesi olan hayatını sonlandırmaya teşebbüs eder.

Din Kültürü öğretmenliği yaparken (yanılmıyorsam 2006 yılında Ankara’da) bir öğrencim: “Hocam küçük yaşta bir kız çocuğu tecavüze uğruyor, öldürülüyor, onun ne suçu var, Allah bunu neden engellemiyor?” diye sormuştu. Bu soruya kısa bir cevap vermiştim ancak yıllarca bu sual kafamı kurcalayıp durmuştu. Bugün aynı soruyla karşılaşsam; haksız yere nice zulümlere uğrayan insanları da ekler uzun bir cevap veririm.

Bu hallerin ne kadar zor olduğunu yakinen bilen bir kişiyim; ilk önce meslek liselilere yapılan katsayı adaletsizliği, … devam edecek

Biz kuşatıcı rahmeti göremeyip geçici belalardan Allah’a küsen kullarız. Amma…

Unutmamamız Gerekir Ki

1-Allah’tan istediğimiz her şey bizim için hayırlı olmayabilir. (Olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa ki o sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki, siz bir şeyi seversiniz, oysaki o sizin için bir kötülüktür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.(Bakara 216).

2-Allah’ın dünya üzerine koyduğu hikmetli düzen bizim keyfimizce gerçekleşmez. (Eğer hak onların arzularına uysaydı, gökler ile yer ve onlarda bulunanlar elbette bozulur giderdi (Mü’minun 71).

3-Hiçbir insanın Allah’a isyan hakkı yoktur.

4-Allah bize istediğimizin daha iyisini verecektir.

TEFVİZNAME

Hak şerleri hayreyler
Zannetme ki gayreyler
Ârif onu seyreyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Sen hakk’a tevekkül kıl
Tefviz et ve rahat bul
Sabreyle ve razı ol
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Kalbin ona berk eyle
Tedbirini terk eyle
Takdirini derk eyle
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Hallak-ı rahim o’dur
Rezzak-ı kerim o’dur
Fa’al-ı hakim o’dur
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Bil kadıy-ı hacatı
Kıl o’na münacatı
Terk eyle muradatı
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Bir işi murad etme
Olduysa inad etme
Haktandır o reddetme
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Hakk’ın olacak işler
Boştur gam-u teşvişler
O hikmetini işler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Hep işleri faiktir
Birbirine layıktır
Neylerse muvafıktır
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Dilden gamı dûr eyle
Rabbinle huzur eyle
Tefviz-i umur eyle
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Sen adli zulüm sanma
Teslim ol oda yanma
Sabret sakın usanma
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Deme şu niçin şöyle
Yerincedir ol öyle
Bak sonuna sabreyle
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Hiç kimseye hor akma
İncitme, gönül yıkma
Sen nefsine yan çıkma
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Mü’min işi renk olmaz
Âkil huyu cenk olmaz
Ârif dili tenk olmaz
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Hoş sabr-i cemilimdir
Takdir kefilimdir
Allah ki vekilimdir
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Her dilde o’nun adı
Her canda o’nun yadı
Her kuladır imdadı
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Naçar kalacak yerde
Nagâh açar o perde
Derman eder ol derde
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Her kuluna her anda
Kâh kahr-u kâh ihsanda
Her anda o bir şanda
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Kâh mu’ti-u kâh mani’
Kâh darr-u kâh nafi’
Kâh hafız-u kâh rafi’
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Kâh abdin eder ârif
Kâh eymen-ü kâh haif
Her kalbi o’dur sarif
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Kâh kalbini boş eyler
Kâh halkini hoş eyler
Kâh aşkina dûş eyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Kâh sade-ü kâh rengîn
Kâh tab’ın eder sengîn
Kâh hırem-ü kâh gamgîn
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Az ye, az uyu, az iç
Ten mezbelesinden geç
Dil gülşenine gel göç
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Bu nas ile yorulma
Nefsinle dahi kalma
Kalbinden ırak olma
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Geçmişle geri kalma
Müstakbele hem dalma
Hâl ile dahi olma
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Her daim o’nu zikreyle
Zeyrekliği koy şöyle
Hayran-ı hak ol şöyle
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Gel hayrete dal bir yol
Kendin unut o’nu bul
Koy gafleti hazır ol
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Her sözde nasihat var
Her nesnede zinet var
Her işte ganimet var
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Hep remz-ü işarettir
Hep gamz-ü beşarettir
Hep ayn-ı inayettir
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Her söyleyeni dinle
Ol söyleteni anla
Hoş eyle kabul canla
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Bil elsine-i halkı
Aklam-ı hak ey hakkı
Öğren edeb ve hulku
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Vallahi güzel etmiş
Billahi güzel etmiş
Tallahi güzel etmiş
Allah görelim netmiş
Netmişse güzel etmiş

Erzurumlu İbrahim Hakkı