1-KURAN-I KERİM’DE YAHUDİLİK

Bakara / Al-i İmran / Maide / Araf / Fatiha

A- Kuran’da Yahudi Karakterinin Tasviri

Müslümanlara şiddetle düşmanlık besleyen, kibirli ve gururlu, yeryüzünde bozgunculuk yapan, inkarcı, kendi dini emirlerine uymayan, dünya malına düşkün ve Allah hakkında uygunsuz konuşan kimseler olarak zikredilir.

“(Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün. Yine onların iman edenlere sevgi bakımından en yakınının da “Biz hıristiyanlarız” diyenler olduğunu mutlaka görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar (Maide 82)”.

“Şimdi, bunların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa içlerinden birtakımı, Allah’ın kelamını dinler, iyice anladıktan sonra, onu bile bile tahrif ederlerdi (Bakara 75)”.

“Vay o kimselere ki, elleriyle Kitab’ı yazarlar, sonra da onu az bir karşılığa değişmek için, “Bu, Allah’ın katındandır” derler. Vay ellerinin yazdıklarından ötürü onların hâline! Vay kazandıklarından dolayı onların hâline! (Bakara 79)”.

“İşte, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki onları lânetledik, kalplerini de kaskatı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlar. Akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç, onların daima bir hainliğini görüyorsun. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Çünkü Allah, iyilik yapanları sever (Maide 13)”.

“Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimeti hatırlayın. Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki ben de size verdiğim sözü yerine getireyim. Yalnız benden korkun. Elinizdeki Tevrat’ı tasdik edici olarak indirdiğimize (Kur’an’a) iman edin. Onu inkâr edenlerin ilki olmayın. Âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin ve bana karşı gelmekten sakının. Hakkı batılla karıştırıp da bile bile hakkı gizlemeyinNamazı kılın, zekâtı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin. Siz Kitab’ı (Tevrat’ı) okuyup durduğunuz hâlde, kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? (Yaptığınızın çirkinliğini) anlamıyor musunuz?…(Bakara 40-44).

Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve (bir zamanlar) sizi cümle âleme üstün kıldığımı hatırlayın. Öyle bir günden sakının ki, o gün hiç kimse bir başkası adına bir şey ödeyemez. Hiçbir kimseden herhangi bir şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz. Onlara yardım da edilmez. Hani, sizi azabın en kötüsüne uğratan, kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden kurtarmıştık. Bunda, size Rabbinizden (gelen) büyük bir imtihan vardı. Hani, sizin için denizi yarmış, sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde Firavun ailesini suda boğmuştuk. Hani, biz Mûsâ ile 40 gece için sözleşmiştik. Sizler ise onun ardından (kendinize) zulmederek bir buzağıyı tanrı edinmiştiniz. Sonra bunun ardından şükredesiniz diye sizi affetmiştik. Hani, doğru yolu tutasınız diye Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) ve Furkan’ı vermiştik. Mûsâ, kavmine dedi ki: “Ey kavmim! Sizler, buzağıyı ilâh edinmekle kendinize yazık ettiniz. Gelin yaratıcınıza tövbe edin de nefislerinizi öldürün (kendinizi düzeltin). Bu, Yaratıcınız katında sizin için daha iyidir. Böylece Allah da onların tövbesini kabul etti. Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir, çok merhametlidir.” Hani siz, “Ey Mûsâ! Biz Allah’ı açıktan açığa görmedikçe sana asla inanmayız” demiştiniz. Bunun üzerine siz bakıp dururken sizi yıldırım çarpmıştı.  Sonra, şükredesiniz diye ölümünüzün ardından sizi tekrar dirilttik. Bulutu üstünüze gölge yaptık. Size, kudret helvası ile bıldırcın indirdik. “Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin” (dedik). Onlar (verdiğimiz nimetlere nankörlük etmekle) bize zulmetmediler, fakat kendilerine zulmediyorlardı. Hani, “Şu memlekete girin. Orada dilediğiniz gibi, bol bol yiyin. Kapısından eğilerek tevazu ile girin ve “hıtta!” (Ya Rabbi, bizi affet) deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım. İyilik edenlere ise daha da fazlasını vereceğiz” demiştik. Derken, onların içindeki zalimler, sözü kendilerine söylenenden başka şekle (buğday manasındaki “hınta” ile) soktular. Biz de haktan ayrılmaları sebebiyle, o zalimlere gökten bir azap indirdik. Hani, Mûsâ (Tih çölünde) kavmi için su dilemişti. Biz de, “Asanı kayaya vur” demiştik, böylece kayadan 12 pınar fışkırmış, her boy kendi su alacağı pınarı bilmişti. “Allah’ın rızkından yiyin, için. Yalnız, yeryüzünde bozgunculuk yaparak fesat çıkarmayın” demiştik. Hani, “Ey Mûsâ! Biz bir çeşit yemeğe (kudret helvası ile bıldırcına) asla katlanamayız. O hâlde, bizim için Rabbine yalvar da, o bize yerden biten sebze, kabak, sarımsak, mercimek, soğan versin” demiştiniz. O da size, “İyi olanı düşük olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Öyle ise inin şehre! İstedikleriniz orada var” demişti. Böylece zillet ve yoksulluk onları kapladı. Onlar, Allah’ın gazabına uğradılar. Bunun sebebi, onların; Allah’ın âyetlerini inkâr ediyor, peygamberleri de haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise, isyan etmek ve aşırı gitmekte oluşlarıydı. (Bakara 47-61).

“Hani, (Tevrat ile amel edeceğinize dair) sizden sağlam bir söz almış, Tûr dağını da tepenize dikmiş ve “Sakınasınız diye, size verdiğimiz Kitab’ı sıkı tutun, onun içindekileri düşünün (gafil olmayın)” demiştik. Bundan sonra yine yüz çevirdiniz. Allah’ın bol nimeti ve merhameti olmasaydı, herhâlde ziyana uğrayanlardan olurdunuz. Şüphesiz siz, içinizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri bilirsiniz. Biz onlara, “Aşağılık maymunlar olun” demiştik. Biz bunu, hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık. Hani Mûsâ kavmine, “Allah, size bir bakara (sığır) kesmenizi emrediyor” demişti. Onlar da, “Sen bizimle eğleniyor musun?” demişlerdi. Mûsâ, “Kendini bilmez cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım” demişti.“Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın.” dediler. Mûsâ şöyle dedi: “Rabbim diyor ki: O, ne yaşlı, ne körpe, ikisi arası bir sığırdır. Haydi, emrolunduğunuz işi yapın.”… (Bakara 63-71)

Not: Bakara suresindeki; Yahudilerden sığır kesmelerinin istenmesi hadisesi (özellikle Mısır kültüründen etkilenerek buzağıyı ilah kabul etmeleri) Mısır’dan çıkış sonrasında buzağı heykeli yaparak ona tapmalarına işaret etmektedir.

Yahudiler, Hz. Musa dönemi öncesindeki Mısır kültüründen ve Firavunların uygulamalarından (Firavunların kız kardeşleri ile evlenmeleri gibi) çok etkilenmiş olsa gerektir.

-Yahudiler 1000 yıl yaşamak ister (Bakara Suresi 96. ayet)

-Yahudiler, Cebrail ve Mikail’e düşmandır (Bakara Suresi 98)

-Yahudiler, Allah fakirdir biz zenginiz dediler (Al-i İmran 181)

B-Kuran’ın Yahudilerin (Peygamberlere) İftiralarını Düzeltmesi

 Hz. Adem’in Allah’dan başka bir ilah olarak zikredilmesi: “Ve Rab Allah dedi: İşte Adem iyiyi ve kötüyü bilmekte bizden birisi gibi oldu (Tekvin 3:22-23)”. Kuran Hz. Adem’i sadece Allah’ın halifesi olarak tanımlar (Bakara 30).

➋ Hz. Nuh’un içki içtiği ve uyurken torunu Kenan’ın ona tecavüzü: “Nuh çiftçiydi, ilk bağı o dikti. Şarap içip sarhoş oldu, çadırının içinde çırılçıplak uzandı… Nuh ayılınca küçük oğlunun ne yaptığını anlayarak, şöyle dedi:Kenan’a lanet olsun (Tekvin 9:20-25)”. Kuran Hz. Nuh’u çok şükreden bir kul olarak niteler (İsra 3).

➌ Hz. Lut’a kendi kızlarının şarap içirerek sarhoş etmesi, zina etmeleri ve babalarından çocuk sahibi olmaları (Tekvin 19:31-38).

➍ Hz. İbrahim’in hanımı Sara’yı Firavun’a peşkeş çekmesi: ” RAB Avram’ın karısı Saray yüzünden firavunla ev halkının başına korkunç felaketler getirdi. Firavun Avram’ı çağırtarak, “Nedir bana bu yaptığın?” dedi, “Neden Saray’ın karın olduğunu söylemedin? Niçin ‘Saray kızkardeşimdir’ diyerek onunla evlenmeme izin verdin? Al karını, git! (Tekvin 12:14-19)”.

➎ Hz. Yakub’un yalan söyleyerek ve hile yaparak kendini mübarek kıldırması (Tekvin 27:1-29) ve oğlunun babasının cariyesi ile zina etmesi (Tekvin 35:22).

➏ Hz. Musa’nın Allah’a baş kaldırması, onu suçlaması ve azarlaması (Çölde Sayım 11:10-15)

➐ Hz. Davud’un Uriya adlı kişinin karısıyla yatması, kadının hamile kalması, bundan sonra Uriya’yı tuzak kurarak öldürmesi ve karısıyla evlenmesi (2. Samuel 11).

➑ Hz. Süleyman’ın hanımlarının yolunda giderek sapıtması, başka ilahlara inanması (1. Krallar 11:10-12). Kuran “Tuttular da Süleyman mülküne dair şeytanların uydurup izledikleri şeyin ardına düştüler. Halbuki Süleyman inkâr edip kâfir olmadı, lakin o şeytanlar kâfirlik ettiler… Bakara 102”.

C- Kuran’da Tevrat

“Şüphesiz Tevrat’ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır. (Allah’a) teslim olmuş nebiler, onunla yahudilere hüküm verirlerdi. Kendilerini Rabb’e adamış kimseler ile âlimler de öylece hükmederlerdi. Çünkü bunlar Allah’ın kitabını korumakla görevlendirilmişlerdi. Onlar Tevrat’ın hak olduğuna da şahit idiler. Şu hâlde, siz de insanlardan korkmayın, benden korkun ve âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir (Maide 44)”.

“O, sana kendisinden öncekileri tasdik edip doğrulayan bu kitabı hak ile indirdi. Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat’ı ve İncil’i de yine O indirmişti.. Evet bu Furkan’ı da O indirdi (Al-i İmran 3-4)”.

“Mûsâ için, Tevrat levhalarında her şeye dair bir öğüt ve her şeyin bir açıklamasını yazdık ve ona şöyle dedik: “Şimdi onları kuvvetle tut, kavmine de emret. Onları en güzeliyle alsınlar (uygulasınlar). Yakında size fasıkların yurdunu göstereceğim (Araf 145)”.

İsrailiyyat Ne Demektir?

Tevratta geçen, Yahudi din adamlarının aktardığı veyahut birilerinden duyup, Yahudiler tarafından anlatımlardır. Biz buna Patent Hakkı da diyebiliriz.

2- YAHUDİ KAYNAKLARINA GÖRE YAHUDİLİK (MUSEVİLİK)

Muhammed b. Abdülkerim Şehristani,  el Milel ve’n Nihal adlı eserinde yahudi kelimesinin Arapça “hade” kökünden geldiğini ve “dönmek, tövbe etmek” anlamına geldiğini söyler. Bu ismin Yahudilere verilmesinin de Hz. Musa’nın “Biz sana dönüp yakardık” sözü sebebiyle olduğunu belirtmektedir.

Yahudi: İshak oğlu Yakub’un 12 oğlundan dördüncüsü olan Yahuda adına nisbetle verilen isimdir.

İsrail: Yakub’un lakabı, Tanrıyla ve insanlarla güreşip yenen anlamına gelir. İsrail kelimesi ilk defa II. Ramses’in oğlu Merneptah (MÖ 1232-1224) tarafından diktirilen ve “İsrail Anıtı” diye anılan kitabede rastlanmaktadır. (Kuran-ı Kerim, Beniisrail yani İsrailoğulları adını kullanır)

İbrani: M.Ö. 14. ve 15. yüzyıllarda Filistin’deki göçebe kavimdir. “öte tarafın insanları” anlamına gelir. Kenan ülkelerinde yaşayan halkın Fırat ürdün nehirlerinin öte tarafından gelmişlere verdikleri isimdir.

*Yahudiler dünya üzerinde nüfusları (25 milyon) az, ancak nüfuzları fazla bir millettir. babil sürgününden sonra Milli din olmuştur.

*Bir kimse Tanrı’yı da inkar etse Yahudilikten çıkmaz. 

*Yedi Kollu Şamdan (Menora) ve Altı Köşeli Yıldız (Magen David, şuan İsrail’in milli sembolü) yahudiliğin sembolleridir.

Mesih gelecek Mescid-i Aksa’yı da yıkarak Mabedi buraya inşa edecektir.

الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الرَّسُولَ النَّبِيَّ الأُمِّيَّ الَّذِي يَجِدُونَهُ مَكْتُوبًا عِندَهُمْ فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنْجِيلِ يَأْمُرُهُم بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَاهُمْ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ الْخَبَآئِثَ وَيَضَعُ عَنْهُمْ إِصْرَهُمْ وَالأَغْلاَلَ الَّتِي كَانَتْ عَلَيْهِمْ فَالَّذِينَ آمَنُواْ بِهِ وَعَزَّرُوهُ وَنَصَرُوهُ وَاتَّبَعُواْ النُّورَ الَّذِيَ أُنزِلَ مَعَهُ أُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

“Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları Resûle, o ümmî peygambere uyan kimselerdir. O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helâl, kötü ve pis şeyleri haram kılar. Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır. Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kur’an’a) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerdir (Araf 157)”.

وَإِذْ قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ إِنِّي رَسُولُ اللَّهِ إِلَيْكُم مُّصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ وَمُبَشِّرًا بِرَسُولٍ يَأْتِي مِن بَعْدِي اسْمُهُ أَحْمَدُ فَلَمَّا جَاءهُم بِالْبَيِّنَاتِ قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ

“Hani, Meryem oğlu İsa, “Ey İsrailoğulları! Şüphesiz ben, Allah’ın size, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim” demişti. Fakat (İsa) onlara apaçık mucizeleri getirince, “Bu, apaçık bir sihirdir” dediler.(Saff 6)”.

Ahitleşme, Seçilmişlik (üstün millet anlayışı), Mesih inancı
*Tüm Yahudilerce kabul görmüş dogmatik iman esasları yoktur. 10 Emir’de Allah’a imandan bahsedilir fakat diğer iman esasları açık-seçik Tevrat’ta yer almaz. Bundan dolayı 12. yüzyıla kadar Yahudilikte sistematik bir inanç esasına rastlanmamaktadır.

Yahudilikte iman esaslarının belirlenmesine ilk defa yahudi filozof İskenderiyeli Philo ( MÖ 20- MS 50) teşebbüs etmiştir. Philo, daha çok Tevhid ile ilgili 4 maddelik iman esası oluşturmuştur. Ondan sonra Irak’taki Sura Talmud Akademisinde başkanlık yapmış olan ve İslam dünyasında Said el-Feyyumi adı ile bilinen Rabbi Saadya Gaon 8 maddelik iman esaslarını belirlemiştir. Bu kişilerden sonra Yahudiler arasında genel kabul gören ve günümüze kadar gelen Rabbi Moşe ben Maymon (Musa b. Meymun/ Maimonides (1135-1204)’in 13 maddelik iman esaslarıdır.

10 Emir, Asarat ha Dvarim: ( Hz. Musa’ya Sina Dağı’nda vahyedilen on emir Tevrat’ın iki ayrı bölümünde geçer. Çıkış 20:1-17 ve Tesniye 5:6-21) (En’am suresi 151-152. ve İsra suresi 22-39. ayetler ayetler on iki emir)

10 emir

1-Seni Mısır’dan çıkaran Allah benim

2-Benden başka Tanrı’n olmayacak… (putlara tapmayacaksın)

3-Tanrı’nın ismini boş yere ağzına almayacaksın

4-Sebt (Cumartesi) günü kutsal gün (6 gün çalışıp 7. günde dinleneceksin)

5-Anne babana hürmet edeceksin

6-Öldürmeyeceksin

7-Zina yapmayacaksın

8-Çalmayacaksın

9-Yalan şehadette bulunmayacaksın

10-Hiç kimsenin evine, barkına karısına, hizmetçisine malına, canına göz dikmeyeceksin

Yahudi Kutsal Kitabının Yazılışı ve Muhtevası Hakkında Görüşler

İsrailoğulları 7 kez dinden dönmüş, putlara tapmış ve Tevrat’ı unutmuşlardır. Tevrat tek nüshaydı. Ezberleme geleneği yoktu ve çoğaltılmamıştı. Ancak 3 veya 7 senede bir Ahit Sandığı’ndan çıkarılıp halka okunması Hz. Musa tarafından vasiyet edilmişti. Ezra (Üzeyir) zamanına kadar Ahit Sandığı kaybolmuş, bulunmuş ve Yahudiler sürgüne gönderilmişti. Mabet de yıkılmıştı.

*Yahudi ve Hıristiyan bilginler, Tevrat’ın Ezra (Üzeyir) döneminde (M.Ö 5. yy)yeniden ilhamla yazıldığı konusunda fikir birliği içindedirler. (Cebrail (as) Üzeyir(as)’a Tevrat’ı ezberletmiş ve yazdırmıştır. Bundan haberdar olan Yahudiler şöyle dediler: “Üzeyir bir çocuk olduğu halde Tevrat’ı ezbere biliyor. O halde kendisi Allah’ın oğludur (Camiul beyan X. 111, el-Keşşaf II. 185, Tefsirul Menar X. 328)”.

M.Ö 2. yy’da suriye kralı Epifanes mebedi yıkmış, eldeki Tevrat nüshalarını parçalamıştır. Mabet M. S. 70 yılında ikinci kez Romalılar tarafından yıkılmıştır. Bütün bu sebepler dolayısıyla Yahudi Kutsal Metinlerinin ilk şekilleri günümüze kadar ulaşmamıştır. Bugün Yahudiler’de İbranice, Hıristiyanlarda Yunanca ve Samirilerde Samirice metinler bulunmaktadır. Fakat bu metinler birbirini tutmamaktadır.

1-Yahvist metinler (En eski M.Ö 1000) 2-Elohist metinler (M.Ö 800, daha fazla teolojik konu) 3-Ruhban metinleri (M.Ö 700-400) buna göre; M.Ö 1000 ile 400 yılları arasında Tora metinleri oluşmuştur.

Yahudi kutsal kitabı (Kuran-ı Kerim’de Hz. Musa’ya vahyedilen Tevrat 18 kez geçer. Kitabın hükümlerini bile bile değiştirme, gizleme, batılı hakka tercih etme…. Kuran’a göre Zebur Hz. Davut’a verilmiştir, 3 yerde geçer.)

(Baki Adam, Yahudi Kaynaklarına Göre Tevrat, Pınar Yayınları)

1-Talmut (sözlü dini edebiyat): Tevrat’ın yorumunun yazıya geçirilmiş halidir. Talmut, Tevrat kadar öneme sahiptir.

a-Mişna (Tekrar ederek öğrenim): Yahudiliğin dini ve ahlaki kurallarının açıklaması. İbranice M.S 190-200 Yahuda ha-Nasi (135-220) tarafından derlendi.

b-Gemara(Son olarak gözden geçirilen, Anane haline gelmiş): Mişna’nın açıklanması ve bunların bir esasa bağlanması anlamına gelir. Ahlak eğitimi misallerle açıklanır. Ahlaki, hukuki ve felsefi konulardan bahseder.

-Babil Gemarası (Babil Talmudu): M.S. 7. yy (daha uzun daha fazla bilgi var)

-Kudüs Gemarası (Kudüs Talmudu): M. S. 4. yy

2-Tanah (Eski Ahit): (M.S 2. yüzyılda son şekline kavuştu)

a- Tevrat (Tora): 5 Kitap (esfarul hamse, Pentakök) Tarihi bilgiler ve Allah’ın Hz. Musa vasıtasıyla Yahudilere verdiği dini esaslar yer almaktadır.

1-Tekvin (Yaratılış, Bereşit, Genesis): İlk insan Hz. Adem ve kainatın yaratılışından Hz. Yusuf’a kadar geçen süreç ve Mısır’da yaşananlar anlatılır. 50 babtır.

2-Çıkış (Exodus): Firavundan çekilenler, Hz. Musa dönemi ve Mısırdan ayrılış, Sina’ya gidiş 430 yıl anlatılır. 40 babtır.

3-Levililer (Levitikos, Leviticus): Kahinlerin görevleri, ahlaki kurallar, günahların kefareti, haram kılınan yiyecekler, dini ayinler ve bayramlar anlatılır. 27 babtır.

4-Sayılar (çölde sayım, Numbers): Çölde geçirilen hayat, ölüm, şeriat kanunları ve bir takım sayımlar anlatılır. 36 babtır.

5-Tesniye (Yasa’nın Tekrarı, Deuteronomy) : ikileme, Hz. Musa’nın öğütleri, ölümü, tutulan yas ve Tanrı’ya karşı nasıl davranılacağı anlatılır.

b-Neviim (Peygamberler): 21 Kitap

1-İlk peygamberler: (6 Kitap; Yeşu, Hakimler, I. II. Samuel, I. II. Krallar) Hz. Musa sonrası kutsal topraklara yerleşme, krallığın kuruluşu, idaresi ve madebin inşası anlatılır.

2-Son Peygamberler: (15 Kitap; İşaya,, Yeremya, Hezekiel, Yoel, Amos…) peygamberlerin tek tanrı inancını yaymaları, putperestlere karşı mücadeleleri, dini telkinleri ve öğütleri yer alır.

c-Ketuvim (Kitaplar):

1-Mezmurlar (Tehilim, Psalms): Davut’un yazdığı düşünülen, insanlara iyiliği, fazileti anlatan 150 metin. (Hz. Davut-Zebur)

2-Süleyman’ın Meselleri (Şlomo’nun Mişle, Proverbs): Atasözleri, doğru yolu gösteren sözler.

3-Neşideler Neşidesi, (Ezgiler Ezgisi, Şir Aşirim, Song of Songs): Tanrı-Yahudilere sevgisi, iki sevgilinin benzetmesi şeklinde anlatılır.

4-Eyüp (İyov, Job): Hz. Eyüp’ün hikayesi, Tanrı’nın iradesine boyun eğişi.

5-Vaiz (Keholet, Ecclesiastes): Hayatın zevklerinin boş olduğu, Allah korkusu

6-Rut (Ruth): Rut isimli kadının dul kalması ve yahudi olma hikayesi.

7-Ester (Esther): yahudilerin Ester adlı bir yahudi kızı tarafından katliamdan kurtuluşu anlatılır.

8-Yeremya (Jeremiah): Kudüs’ün yıkılması üzerine peygamber Yeremya’nın duyduğu acı ve mersiyesi.

9-Daniel: Mabedin yıkılışı, Babil Sürgünü ve peygamber Daniel anlatılır.

* Yahudiler bu 9 kitabı kabul eder. Hıristiyanlar da bunlara ilaveten 10-11 Üzeyir ve Ester, 12-13 I. II. Krallar

Yahudilerin İnançları

Tanrı İnançları: Yahudilikte Tanrı (Yehova, El, Elohim) birdir (Dinle ey İsrail; Tanrınız Rab, bir Tanrıdır Tesniye 6:4), yaratılmamıştır, önü-sonu yoktur, bütün varlıkların Rabbidir.Bununla beraber ona yorulmak, güreşmek, dinlenmek gibi insani nitelikler atfedilmektedir. Tanrı’nın en sevgili milleti de Yahudiler’dir. tanrı onların milli Tanrısıdır. Tanrı onları seçmiş ve Sina’da Ahitleşmiştir. Bu ahitleşme Hz. Musa’nın şahsında İsrailoğulları ile olmuştur. Tanrı bir gün bir görevli göndererek Tanrı Krallığını kuracaktır.

Melek İnançları: Yahudi Kutsal Kitabında “melek” terimine rastlansa da iman esasları arasında Meleklere İman yer almamaktadır. Kudüs’ün düşmesinden sonra Yahudilerin inanç dünyasında değişim olmuş ve Melek gibi bazı güçler reddedilmiştir.

Peygamberlik İnançları: Yahudilikte peygamber, insan ile tabiatüstü güçler arasında irtibatı sağlayan, temsilcilik ve aracılık görevi üstlenen Tanrı tarafından seçilmiş kişilerdir. Yahudi Kutsal Kitabı’nın bir bölümü Neviim (Nebiler) olarak isimlendirilmektedir. En önemli peygamber Hz. Musa’dır. Hz. Musa’dan öncekiler ve sonrakiler diye peygamberler ayrılır. Malaki son peygamberdir. Ondan sonra peygamber gelmeyeceğinden Hz. isa ve Hz. Muhammed’in (SAV) peygamberliğini reddederler. onlara göre kadın peygamberler de vardır.

Ahiret ve Kurtuluş İnançları: Onların ahiret inançları tarihi gelişme gösterir. Sadukiler, Tevrat’tan başka “şeri kaynak” tanımadıklarından, Tevrat’ta ahiret ile ilgili bir şeyin bulunmadığını iddia ederek ahireti inkar etmişlerdir (Ancak Yahudi din adamları yeni yorumlar yaparak ahiret inancını Yahudiliğin temel esasları arasına sokmuşlardır). Ferisiler ise sözlü kaynaklara dayanarak ahiretin varlığına inanırlar. yahudilere göre suç ne olursa olsun cehennemde kalmanın süresi 12 aydır. Bunun istisnası bir Yahudi’nin başka bir Yahudi’yi öldürmesidir. Bu suçun cezası Cennete girmemektir… “onların bize, ateş sadece sayılı günlerde dokunacaktır” demeleridir. Uydurageldikleri şeyler dinleri konusunda kendilerini aldatmıştır. (Al-i İmran 24; Bakara 80).

Mesih İnançları: Meymonides tarafından hazırlanan 13 maddelik iman esasları arasında Mesih’e iman yer almaktadır.

Yahudilerin İbadet ve Uygulamaları

Yahudilikte herşey (ibadet …vb) Mabet’e (Bet ha Mikdaş, Beytül Makdis) bağlıdır.İbadet sadece Tanrı’ya yapılır, Kudüs’e (misrah, doğu yönü) dönülerek gerçekleştirilir. Ferdi ibadet evlerde, cemaatle ibadet ise Sinagog‘da (Havra) 12 yaşını doldurmuş en az 10 erkeğin bulunmasıyla icra edilir. ancak kadınlar ibadete doğrudan katılamaz, sadece başörtülü olarak izleyebilirler. İbadetlerde en önemli an Tevrat rulolarının bohçalar içerisinden çıkarılması ve haham tarafından okunmasıdır.

Günlük İbadetler: Sabah duası (tefillat sahrit) günlük işler başlamadan önce; öğleden sonraki dua (tefillat minhah) günün yarısı geçtikten sonra; Akşam duası (tefillat arvit) resmi bir dua olarak güneş battıktan sonra yapılmaktadır. Bu günlük 3 duaya/ibadete ilaveten bir kurbanın sunulduğu Mussaf Duası da yapılmaktadır.

Sabah duasında diğer vakitlerden farklı olarak, kenarları saçaklı, üzerinde Tevrat’tan parçalar yazılı, başlara ve omuzlara bir Dua Atkısı (tallit) örtülmektedir. Ayrıca sol pazıya ve alına, içerisinde Tanrı sevgisini ifade eden “Şma” yazılı bir muska şeklinde Dua Kayışıtakılmaktadır. Tallit ile birlikte sol kola takılan dua kayışına Tefilin adı verilmektedir. Tefilin, deriden yapılmış ve yassı deri şeritler ile birbirine tutturulmuş siyah renkte 2 kare kutucuktan ibaret olup, içerisinde parşömen üzerine el yazması olarak, Tora’dan dört ayrı bölüm (Çıkış 13:1-10, 11-16, Tesniye 6:4-9, 11:13-21) içeren dörder rulo vardır.

Haftalık İbadetler: Cumartesi (Sebt) ibadetidir. Cuma akşamı güneş batışı ile başlar, cumartesi akşamı sona erer. Yaklaşık 3 saat süren bu ibadet sinagogda yapılır. İbadet dili İbranice, bazı bölümler Aramice ve bazı yerlerde o ülkenin dili (örneğin Türkiye’de Türkçe) kullanılır. Cumartesi günü ateş yakmak, çalışmak taşıt kullanmak yasaktır. Bu gün ibadete ve dinlenmeye ayrılmıştır.

Yıllık İbadetler:

1-Roş ha Şana: Yahudi takviminde (güneşe göre değil aya göre) yılbaşıdır. Eylül-Ekim ayının birinde başlayıp iki gün devam eder. Yahudiler bu iki günü ibadet ve tövbe ile değerlendirirler. bu günlerde eğlence yapılmaz zira bu günler yargı günleridir. Geçmişin muhasebesi yapılır.

2-Yom Kippur: Roş ha Şana’nın ilk gününden itibaren devam eden 10 günlük tövbe zamanının sonundaki Keffaret (günahları örtme) günüdür. arefe günü akşamından başlayıp ertesi gün akşamına kadar 26 saat oruç tutulan Yom Kippur’da hayat adeta durur. Yahudiler bu günde devamlı ibadetle meşgul olur, başka hiçbir iş yapmaz, araba kullanmaz, yemek yemez, yıkanmaz, parfüm gibi kokulu şeyler kullanmaz ve cinsel ilişkide bulunmazlar. İsrail’de de gazete çıkmaz, radyo ve TV yayını yapılmaz.

3-Pesah (Fısıh): Mısır’dan çıkış anısına kutlanılan dini “hac bayramı”dır. Özgürlük ve Maya bayramı olarak da ifade edilen Pesah, 210 yıllık Mısır esaretinin simgesi olarak kutlanır. Nisan ayının 15’inde başlar ve 8 gün devam eder. Bu bayramın özelliği, bayram süresince mayalı hiçbir şey yenmemesidir. Bu günden önce evde küçük bir parça bile mayalı bir şey bırakılmaz, Türkiye’de yanlış bir şekilde buna “Hamursuz Bayramı” denilir.

4-Şavuot (Şivan): 10 emir’in verilişi bayramı veya Haftalar Bayramı. Haziran-Temmuz ayının 6’sında kutlanır ve 2 gün sürer.

5-Sukkot: Çadırlar bayramıdır. Yahudilerin Mısır’dan çıktıktan sonra 40 yıl çölde dolaşmaları anısına yapılan bir hac bayramıdır. Yahudiler bu bayramda Kudüs’e hacca gitmeyi gelenekselleştirmişlerdir. Eğlence yönü ağırlıklıdır. Milli oyunlar oynanır. Her yahudi sukkot günleri boyunca evinin yanına bir çadır kurar. Eylül-Ekim ayının 15. gününde başlar ve 8 gün devam eder.

6-Purim (Şeker Bayramı): Yahudilerin İran’da Ester adlı yahudi kızının sayesinde katliamdan kurtulmalarını hatırlatır. Neşeli eğlenceler yapılır ve oyunlar oyanınır.

7-Hanuka (Kandil Bayramı): Suriye Kralı Antiyokus’a karşı Yahudilerin zaferini hatırlatır. Kasım-Aralık ayının 15’inde başlayıp 8 gün devam eder. Yahudiler’in Selevkoslar’a karşı mücadeleleri sırasında mabeddeki yedi kollu şamdanın bir günlük yağla 8 gün yanması anısına yapılır. Normal günlerden farkı, hanukiya denilen Yedi Kollu Şamdan’dan her gün birinin dualar eşliğinde yakılmasıdır.

8-Simha Tora: Tevrat’ın hatmi bayramıdır. her yıl bir defa Tevrat hatmedilir ve sonunda bu bayram yapılır. Yahudiler, Tevrat’a çok önem verirler. Hatta bir toplulukta Tevrat yere düşürülürse, orada bulunanların 30 gün oruç tutması gerekir. bu bayram Sukkot Bayramı’nın ertesi günü kutlanır.

Yahudilikte Diğer Dini Uygulamalar

Mezuza (kapı pervazı): Kapı pervazına çakılan tahta, plastik, metal, cam ve benzeri maddeden yapılı kılıfa konmuş bir parşömenden oluşur. Bu parşömenin içinde de Tevrat’tan bazı bölümler vardır. Mezuza, hafif eğik olarak üst ucu evin veya odanın içine bakacak şekilde kapının üstten üçde birlik mesafesinde (omuz hizasında) kapının sağ pervazına takılır. Mezuza takılacak yer devamlı yaşanılan ve saygın bir yer olmalı, girişin en az 10 karış yüksekliğinde olması gerekir. bu yüzden Mezuza, tuvalet, banyoi kiler, ahır hariç evin tüm kapılarına konur. yahudilerde eve giriş-çıkışta elle veya parmak uçları ile mezuzaya dokunup öpmek adettendir.

Sünnet: Çocuk 8. gün sünnet edilir. Çocuk sünnet olunca ailesi beşiğinin etrafında toplanır, beşiğe bir Tevrat tomarı, mürekkep ve kalem konularak çocuğun iyi bir Tevrat hattatı olması dileğinde bulunulur. Tevrat’ı öğrenmesi ve koruması için dua edilir. Çocuğa sinagogda 6-7 yaşında dini eğitim verilir, 12 yaşını doldurunca “şeriatın oğlu” anlamında erkek çocuğa Bar Mitzva, kız çocuğuna da Bat Mitzva denilir. bundan sonra çocuklar buluğa ermiş kabul edilir ve sinagoga gitmeye, tefilin takmaya, tallit takmaya, oruç tutmaya başlar.

Evlenme: dini bir hükümdür ve kuralları Talmut’ta belirtilir. Evlenecek kişiler hahama başvurur ve haham onlara Yahudiliğin evlilik konusundaki esaslarını anlatır. hahamlar yerine göre evliliğe izin vermeyebilirler. Yahudilerde başka din mensuplarıyla evlilik caiz değildir. Bununla beraber böyle bir evlilik gerçekleşirse, doğan çocuğun Yahudi dini kurallarına göre yetiştirilmesi şart koşulur. Nikah 2 şahit önünde ve genellikle sinagogda yapılır. Belirli bir paranın veya değerli bir şeyin verilmesi, bir belgenin imzalanması ve zifaf ile tamamlanır.

Hac: Pesah, Şavuot, Sukkot ve Yom Kipur bayramlarında Kudüs’e/Beyt-i Mukaddes’e yapılır. bu ibadet küçük çocuklar, körler, kadınlar, akıl ve beden hastalıkları olanlar hariç, her yahudiye farzdır.

Kabir Ziyareti: Yahudilerde meşhur kral peygamberlerin ve veli kimselerin kabirlerinin ziyaret edilmesi yaygındır. Sion dağında Hz. Davud’un mezarı, Karmel dağında İlyas Mağaraları, Meymonides’in mezarı, Haham Meir ve Talmudik önemi olan diğer bazı yerler sıkça ziyaret edilir.

Oruç: Hz. Musa tarafından emredilmiş Keffaret Orucu benimsenmiştir ve bu orucu tutmak mecburidir. Yahudiler belirli ve alışılmış birçok bayramdan özellikle Yom Kippur’dan önce oruç tutarlar. Ayrıca yahudi takviminde belirtilmiş oruç günleri vardır. Babil esaretinde çekilen ızdırapları hatırlatan Temmuz-Ağustos aylarına rastlayan oruçlar bu türdendir. Oruç, şafağın sökmesinden ilk yıldızın doğmasına kadar devam eder. Keffaret Orucu ile Ağustos’un 9’una rastlayan oruçlar bir akşamdan ötekine kadar devam eder.

Kurban: Yahudiliğin dini ibadetlerinden olan kurban, Mabet döneminde çok öenmli rol oynamıştır. Ancak mabedin yıkılmasıyla son bulmuştur.

Cenaze Töreni (ölüm): Ölümle ilgili Yahudilere has uygulamalar vardır. yahudilere göre insan ölümcül hastalığa yakalandığında itirafta bulunması gerekir. ölen kimse gömülünceye kadar yakınları, bu süreçte yıkanmamakta, et yememekte, şarap içmemekte, cinsel ilişkiye girmemekte, neşeli partilere katılmamakta ve arkadaşları ile görüşmemektedir. bununla beraber devamlı dualar edilmektedir.

Namaz: Yahudilikte namazın emredilmesi, hükümleri ve durumu hakkında bir açıklık yoktur. Tephillah’in namaz ve dua ile onlardan kastedilen anlama geldiği üzerinde durulmuş , namaz ve dua Allah’a yaklaşma vesilesi kabul edilmiştir.


Hz. İsa Dönemi Filistin

hz.İsa filistin

          Bölgede Roma hakimiyeti vardı. Kudüs’te mabet bulunmaktaydı. Hz. Meryem mabede vakfedilmişti. Mabet etrafında ibadet yapılıyordu. Yahudiler bu dönemde mabedi  (M.Ö 586 mabet yıkıldı ve Yahudiler Babil sürgününü yaşadılar. M.Ö 538 Persler, Babillileri yenilgiye uğrattı) tekrar inşa etmiş ve kurtarıcı Mesih‘i bekliyorlardı.

Böyle bir dönemde dünyaya gelen Hz. İsa, İncillerde kendini bir Yahudi peygamberi olarak tanıtır (“Ben yalnız İsrail halkının kaybolmuş koyunlarına gönderildim” Matta 15:24). Yahudileri düzeltmek için geldiğini söyler. (“İsa havarilerini şu buyrukla halkın arasına gönderdi. Öteki ulusların arasına girmeyin. Samiriyeliler’in kentlerine de uğramayın. Bunun yerine İsrail halkının yitik koyunlarına gidin. Gittiğiniz her yerde Göklerin Egemenliği’nin yaklaştığını duyurun” Matta 10:5-7).

Fransız Yazar Aliah Kaplan:

1-Yahudi Mesih’i bir insan olacak ve bir aileden gelecekti. Hz. İsa’ya atfedildiği gibi Tanrı ile bir nesep iddiası  (Hıristiyanlığın aksine) olmayacaktı.

2-Yahudi Mesih’i Yahudileri bir yere toplayacaktı. İsa-Mesih zaten yahudi bir memlekette dünyaya gelmişti ve onlara toplanmayı değil dağılmayı öğütlüyordu.

3-Yahudi Mesih’i mabedi yeniden inşa edecekti. Halbuki İsa-Mesih döneminde mabed vardı.

4-Yahudi Mesih’i yahudileri kurtaracaktı. Fakat İsa-Mesih öldükten sonra Yahudiler yenildiler ve 1900 sene sürgün yaşadılar. Mabetleri de yıkıldı (M.S 70, mabedin 2. yıkılışı).

Bu dönemde Yahudi Mezhepleri (Yaşar Kutluay, İslam ve Yahudi Mezhepleri, ANKA)

Samiriler (Şamronim): Yahudiler tarafından yahudi kabul edilmeyen bu grubun, Müslüman inançlarına benzer inançları ve ibadetleri vardı. Hz. Musa şeriatına en uygun yaşayan kişilerdi.

1-Hasidiler (Hasidim, Dindarlar): Siyasete ilgi duymuyorlardı, mabedin onarımı ve temizlenmesine kendilerini vakfetmişlerdi. Dini emirlere bağlı fakihleri vardı. Ferisilerin ve Essenilerin öncüleri oldular.

2-Ferisiler (Peruşim): Hasidilerin devamıdır. Yahudiliğe şekil veren mezheptir (Rabbani Yahudilik-Ortodoksluk). Tora’ya sıkı sıkıya bağlıydılar. Tevrat’ın yanında onun yorumu Mişna ve Talmut’u kabul ettiler. Kadercidirler. Ahiret, hür irade ve Mesih inançları vardır. Milli kültür ve geleneğin devamını istemişlerdir. Genellikle orta sınıf halktan oluşur.

3-Sadukiler (Sadukim): İtikat (Tevrat hükümlerinin tatbiki) ve amelde (Mabet hizmetleri) Ferisilere karşıdırlar. Aristokrat zümredir. Sözlü Tevrat’ı kabul etmezler. Bazı görüşleri: “İnsan kendi kaderini belirler, ruh ölümsüz değildir, yeniden dirilme yoktur, Tevrat hükümleri yorumsuz uygulanmalıdır.” Yeniden dirilme ve gelecek dünya tasavvurları farklıdır. Zamanla tarih sahnesinden silinmişlerdir.

4-Esseniler (İssiyim): Mistik yapılı (sır bir cemaat) mezheptir. Bekar yaşarlar, tarımla uğraşırlar, ticaret yapmazlar, mal-mülk edinmezler ve abdestvari temizliğe önem verirlerdi. Tora’ya bağlı, tenasühe inanırlar, kadercidirler, öldükten sonra dirilmeye inandılar. Mesih inançları vardı. Kumran yazmaları, Hıristiyanlarla ilişkilendirilirler.

5- Zealotlar (İşgalciye direnenler): Siyasi ve ideolojik bir mezhepti.

Orta Çağ / İslam Sonrası Yahudi Mezhepleri

1-Rabbani Yahudilik: Ferisilik’in devamıdır. Tevrat’ı sadece ibadet alanına hapsetmişler ve Talmut’a önem vermişlerdir.

2-Karailik (Karaim): Kısmen Saduki’dirler. Sadukiler’den farklı olarak ahirete ve Mesih’in geleceğine inanırlar. Tanah’ı çok okurlar, Talmut’u kabul etmezler.

3- İseviyye: Emeviler devrinde ortaya çıkmıştır. Kurucusu; Ebu İshak b. Yakub el-İsfahani’dir. O, kenidni Mesih olarak görmüştür.

4-Yudganiyye ve Şazkaniyye: İseviyyenin takipçileridir. İseviye inançlarını kabul etmişler, Cennet-cehennem inançlarını tevil etmişler ve insanın mutlak hürriyetini savunmuşlardır. Tevrat’ı tevil etmişler, kadere meyletmişlerdir. Zühde önem verirler. Hz. İsa ve Hz. Muhammed’i kabul ederler.

Çağdaş Yahudi Mezhepleri

1-Ortodoks: İsrail’in resmi mezhebidir. Mesih inançları (Yahudiler tövbe ederse gelecek ve mabedi yapacaktır) vardır. Yazılı Tevrat’ın yanında Mişna ve Talmud (sözlü Tevrat) onlarca kabul edilir. Kendileri dışındakileri gerçek yahudi kabul etmezler. Siyonist’tirler. Yahudi şeriatı Halakha’ya sıkı sıkıya bağlıdırlar.

2-Reformist: (Laikleşmiş yahudilik) Alman yahudileri arasında ortaya çıkmıştır. Yahudileri bulundukları kültürde asimile olmaya çağırmışlardır. Ahirete inanmazlar, Mesih’i inkar ederler ve onun gelmesini beklemezler, Filistin’e dönüşü araştırmaz, modern hayata uymayan Talmud’u inkar ederler, Yahudi kurallarını kabul etmezler. Onlar için yahudilik kültürel bir olgudur.

3-Muhafazakâr: Reformist gruba tepki olarak doğmuştur. Ortodoks’un Amerika versiyonudur. Siyonist’tir. Yahudi şeriatı Halakha’yı reddetmez ancak değiştirilebilirliğini kabul ederler. Tevrat’ı ilahi kabul ederler.

4-Yeniden Yapılanmacı: Amerika’da Menahem Kaplan kurmuştur. Önceleri muhafazakarlardı. Seçilmiş halk inancını ve siyonizmi benimsememişlerdi. Onlar ahireti reddeder, Mesihçiliği ve Tevrat’ın ilahiliğini kabul etmezler.

Türkiye’de Yahudiler

Osmanlı döneminde Orhan bey 1326 yılında Bursa’yı fethettiğinde, oğlu Süleyman Paşa da Gelibolu’yu ve Murat bey Ankara’yı ve Edirne’yi fethettiklerinde bir Yahudi topluluğu ile karşılaşmışlardır. Fatih Sultan Mehmet istanbul’u fethettiğinde Ortodoks Hıristiyanlar gibi buradaki Yahudilerîn özel imtiyazlar altında özgürce yaşamasına izin vermiştir. İspanya Kralı Ferdinant ve Kraliçe İzabella’nın ortak kararı ile 1492’de Yahudilere soykırım başlatılmış, bu halde yahudilere yardım edenler yine Türkler olmuş ve Sultan Beyazıt Osmanlı Devletinin kapılarını zulüm gören Yahudilere açmıştır. Sonuç olarak Yahudiler Türklerin adil yönetimi altında Anadolu’da özgürce yaşayarak günümüze kadar varlıklarını devam ettirmişlerdir. (II Abdülhamid‘den Emanuel Carasso (Karasu)…

Günümüz Türkiye’sinde  yaşayan ve Türk Milletinin bir unsuru olan 25 bin civarında Yahudi bulunmaktadır. Bunların yaklaşık 22 bini İstanbul’da, 2 bini İzmir’de geri kalanı da Ankara, Adana, Bursa, Çanakkale, Edirne, Gaziantep, Hatay ve Kırklareli gibi illerdedir. Türkiye Yahudileri kendi aralarında Sefared (% 95’i)ve Aşkenaz (% 5’i) olmak üzere ikiye ayrılırlar.

Yahudilerin byük çoğunluğu faal olan 47 civarında Sinagog (havra)ları vardır. bunların 26’sı İstanbul’da, 9’u İzmirde, 2’si Bursada, 2’si Hatay ve İskenderun’da ve 1’er taneleri Ankara, Adana, Çanakkale, Edirne, Gaziantep, Kırklareli ve Kilis gibi illerdedir.

Şalom gazetesi 1543 yılından beri yayın yapmaktadır.

Türkiye’de bunlar dışında Hazar ve Karay Türklerinden olup Yahudiliği din olarak benimsemiş Türkler de yaşamaktadır. Bu Türkler, Yahudi geleneğinde önemli yeri olan Talmut’u dikkate almamalarından, Tevrat ile amel etmelerinden ve Tevratı çok okumalarından dolayı “çok okuyan” anlamında Karaim olarak adlandırılmaktadır. Bu mezhebe de Karaim Mezhebi denilmektedir. Bu grubun İstanbul Hasköy’de bir Kenesa’ları ve Türk Karaim Vakfı vardır.

arzı-mevud