Yolculuk ve Gezilecek Mekânlar; Arabanızı havaalanının otoparkına bırakacaksanız 2 kere düşünün derim. Çünkü otoparkta yer olmayabiliyor. Ayrıca otoparkta araç bırakmak ateş pahası. Daha önceden rezervasyon yapmanız bir nebze olsun sizi rahatlatabilir.Yolculuk öncesi Yurtdışı çıkış harcını (15 TL) her kişi için (7 yaşından küçükler hariç) yatırmalısınız. Moskova’ya (Vunukova hava limanına) THY’nin Ankara ve İstanbul’dan uçuşları bulunuyor. Yolculuk yaklaşık her iki taraftan da 2 saat 40 dk sürüyor. 1 saat zaman farkı (burada saat 10 ise orada 11) var. Uçakta iki farklı menüde ücretsiz yemek ve tatlı ikramı yapılıyor. Yemekler lezzetli fakat bazen ortalarda oturan yolculara istediği yemek kalmayabiliyor. Bu yüzden 1 gün önce internetten yemek seçimi yapmanız tavsiye ediliyor. THY’nin hizmetleri çok güzel. Pasaport işlemleri çok kolay ve zahmetsiz oluyor. Türkiye’nin bir ilinden diğerine gitmek gibi kolay Moskova’ya gitmek. Türkiye’ye vize uygulayan ülkelere gitmek için çekilen sıkıntıların hiçbiri burada yaşanmıyor. (Diyorum ki keşke Dünya’nın her tarafını insan bu şekilde dolaşabilse, en azından akademisyen, iş adamı ve devlet memurlarına bu imkânlar sağlanabilse). Alfabe değişik olduğu için insan biraz zorlanıyor. Rusçayı görünce İngilizce anadiliniz oluveriyor.
Yurtdışına çıktığınızda karşılaştığınız problemlerden ilki şüphesiz helal et ve damak tadınıza uygun yemek bulmadır. Bu konuda şunları bilmemizde fayda vardır. Müslüman firmalar için sorun zaten yok. Ancak diğerleri problem olabiliyor. Bu noktada da Hıristiyan ve Yahudi olduğunu bildiğimiz firmaların (ehl-i kitap olduklarından dolayı) ürünlerini tüketmede dinen bir beis bulunmuyor. Ayrıca burada bulunan “Kebap Evleri” ve “Lübnan Restoranları” hem yemek probleminize çözüm oluyor hem de damak tadınıza hitap ediyor. Ayrıca İtalyan restoranlarında etsiz pizza ve lezzetli makarna çeşitleri ile Tatarların samsa böreği, düşes ve tarhun içeceklerini tatmanızı tavsiye ediyorum.
Gezilecek Yerler; Kızıl Meydan ve Kremlin Sarayı başta geliyor. Burada ayrıca St. Vasili Kilisesi, devlet büyüklerinin mezarı ve Lenin Mozolesi, Kazan Katedrali, Tarih müzesi ve manej meydanı bulunuyor. Kurtarıcı İsa Kilisesi; 1888’de yapılan kilise, Stalin tarafından 1931’de yıktırılmış ve yerine yüzme havuzu yaptırılmıştır. 1990 yılında Boris Yeltsin tarafından aslına sadık olarak tekrar inşa edilen kilise, Ortodoks Hıristiyanlığın yaşandığı canlı bir merkez olmuştur. Arbat Sokağı; Her şehrin meşhur bir sokağı vardır; İstanbul’un İstiklal’i, Ankara’nın Karanfili olduğu gibi Moskova’nın da Arbat’ı bulunuyor.Novodevichy Manastırı ve Mezarlığı; 17. yüzyılda inşa edilen manastır gayet güzel. Buranın yanı başındaki mezarlıkta ise Nazım Hikmet, Boris Yeltsin, Tolstoy, Gogol ve Çehov gibi önemli kişilerin büstlerle bezenmiş mezarları bulunuyor. Moskova Devlet Üniversitesi, kilise, cami ve havranın bir arada bulunduğu Zafer Parkı, Tsaritsino ve Kolomenskaya parkları görülmesi gereken diğer mekânların bazılarıdır.
Şehir ve Hayat;Moskova, büyük, son derece güzel planlanmış ve 15-20 milyon nüfusa sahip bir şehir. Yeşilin korunduğu parkları bizdeki şehirler kadar geniş ve güzel. Evler site şeklinde ve çevresinde yine yeşil alan ve parklar bulunuyor. Şehrin merkezinden Moskova Nehri geçiyor. Şehrin caddeleri, parkları ve her tarafı tertemiz, sabah-akşam yıkanıyor. Yerlerde bir çöpe rastlamak mümkün değil. Trafiği İstanbul’dan yoğun. Trafik cezaları net ve ağır. Yayaların geçiş üstünlüğü bulunuyor, yaya yollarında tüm arabalar insanlara yol veriyor. Şehrin her yanına ulaşan metro bulunuyor. Ayrıca tren hatları, otobüs ve troleybüs seferleri yapılıyor. Özel araçlarla da taksicilik yapılabiliyor. Örneğin siz arabanızla bir yere giderken yolda otostop çekmiş birisini aracınıza alabiliyor ve ondan taksiler gibi ücret talep edebiliyorsunuz. Şehrin tamamının ısınma ve sıcak su ihtiyacı 4-5 yere konumlanmış dev merkezler tarafından yaz-kış karşılanıyor. Buralarda doğalgaz kullanılıyor. 4-5 yıl öncesine kadar elektrik, su ve doğalgaz ücretsizken, Rusya yurtdışına enerji satmaya başlayınca bu kalemlere peyderpey ücretlendirme yapılmış. Şimdilerde 100 dolara tüm bu ihtiyaçlar karşılanabiliyormuş. Moskova dünya üzerindeki en pahalı şehirler arasında yer alıyor. Örneğin 3 kişilik bir öğün yemek 2000 rubleyi geçiyor. Yani yaklaşık 110 TL tutuyor, Türkiye’de böyle bir yemek en fazla 50 TL civarında tutar (1 TL 18 Ruble, 1 Dolar 32 Ruble, 20 Haziran 2013). 1+1 40 m2 lik dairenin fiyatı 200-300 bin dolar, kirası 1200-1300 dolar. Oteller de aynı şekilde pahalı, 2 kişilik ailenin kalabileceği sıradan bir otelin geceliği 100-300 dolar arasında değişiyor. 1,5 litrelik su yaklaşık 3 TL. Ancak benzin fiyatları ucuz bizimkinin yarısı veya daha azı kadar. Şehirde ırkçılık olayları da olabiliyormuş; burada yaşayan Türk, Ermeni, Azeri…vb gibi diğer milletler esmerler “kara g.t” olarak adlandırılıyor ve 2.sınıf insan muamelesi görüyormuş. Bu sebeple bu milletler arasında dayanışma da söz konusuymuş. Örneğin kaldığımız otelin sahibi ermeni bir bayandı ve Türk olduğumuzu bildiği halde bize birçok konuda yardımcı oldu. Gittiğimiz dönemde güneş 22:30’da batıyor 4:40’da doğuyordu. Bu geceler, “beyaz geceler” olarak ifade ediliyor ve neredeyse saat 24:00’e kadar karanlık olmuyordu.
Hırsızlık ve dolandırıcılık olayları çok oluyormuş. Buraya iş için gideceklere petshop veyahut kuaför açmalarını tavsiye edebilirim.
Rusların meşhur iki sözü; “Risk almazsan şampanya içemezsin”, “Çirkin kadın yoktur, az votka vardır”.
Aile Hayatı ve Eğitim Aile hayatı bitmiş durumda, özellikle çok içki kullanımı aile hayatına büyük zarar veriyor. Örneğin Akşam bir araya gelen aileler çok fazla içki tükettikten sonra birbirinin eşlerini alıp gidebiliyor veyahut kavga edebiliyorlarmış. Eşinle otururken birisi gelip onu dansa kaldırması olağan şeylerdenmiş. Çocukların tüm sorumluluğu büyük oranda kadınlar üzerinde, Rus erkekleri çocuğun sorumluluğundan kaçıyorlarmış. İnsanlar çocuk dünyaya getirmek yerine köpek sahibi oluyor. Parklarda sabah-akşam köpekle gezinti yapan insanlar dikkat çekiyor. Hatta bazıları; “çocuk büyüyünce ailesini bir kenara atıyor, ama köpekler ölene kadar sadık kalıyor” dedikleri aktarılıyor. Putin, bunun önüne geçmek için 2. çocuğa 10 bin dolarlık çek veriyormuş. Aileler bu parayı, çocuğun ihtiyaçları için veyahut ev ve araba kredileri için kullanabiliyormuş. Çalışan anneler doğuma 3 ay kala doğum iznine ayrılabiliyor ve doğumdan sonra 18 aya kadar tam maaş alıyorlarmış. Hatta doğum öncesi izne ayrıldıklarında 6 aylık maaşları ihtiyaç olabilir diye peşin olarak ödeniyormuş. (Ülkemizde doğum izninin 6 aya çıkarılması tartışılıyor, çocuk başına 30 TL ücret ödeniyor). Putin, aile hayatına zarar veriyor diye kumarhanelerin olduğu büyük bir merkezi tamamen kapatmış ve buraların alış-veriş merkezi yapılmasını sağlamış.
Rus kadını 2 şeyi affetmezmiş; Aldatılmak ve el kaldırmak (dayak).
Çocukların eğitimini çok önem veriliyor. Örneğin 6 yaşına gelmiş bir çocuk kayak, yüzme, karate ve dil kursları gibi birçok etkinliğe katılıyor. Öğretmenler merkezi atama ile değil, okullara giderek idare ile anlaşıp çalışıyorlar. 8:00 ile 13:00 arasında mesai yapan bir öğretmenin maaşı, başarısı ve okuluna göre 1500-2000 dolar arasında değişiyormuş. Devlet, okulların parasını bir yıllık peşin olarak müdüre ödüyor ve merkezi sınavlardaki başarılarına göre değerlendirmeye tabi tutuyormuş.
Devlet ve Din: Putin-Medvedev arasında sıkı bir dostluk bulunuyor. Bunu bozmak için girişimlerde bulunanlar olmuşsa da başarılı olamamışlar. Putin’e destek % 70 civarındaymış. Putin’in içki içmemesi, sağlığına dikkat etmesi ve özellikle Ortodoks Hıristiyanlığı yeniden ihya etmesi ona olan desteği artırmaktaymış.
Moskova’da Müslümanlar küçük bir mescitte ibadet etmek zorundalar. Buranın yanı başında büyük bir caminin inşaatı devam ediyor. Umarım kısa zamanda bu inşaat tamamlanır. Burada yaşayan Müslümanlar, genellikle ağır işlerde çalışan ve 2. sınıf vatandaş olarak görülen Azeri, Kırgız… vb gibi millet mensupları.
Türkiye’nin İmajı; Avrupa gibi burada da “gezi olayları” her gece yayınlanarak Türkiye’nin imajı kirletilmeye çalışılıyor. Türkiye ile ilgili olumsuz olaylar medyada daha fazla yer alıyormuş. Türkiye, Amerika’nın yandaşı olarak algılandığından bilinçli olarak burada halka böyle aktarılıyormuş. Örneğin Justin Bieber’in “Türk kızları kokuyor açıklaması” medyada geniş yer bulmuş.
Olumlu olarak şunları ifade edebilirim; Türkiye ile Rusya arasında ticaret hacmi çok yüksek. Özellikle inşaat ve tekstil alanlarında Türk firmaların büyük yatırımları bulunuyor. Rus turistler de özellikle Antalya’yı (Kemer) iyi biliyor. Türk malları beğeniliyor. Tarkan, burada çok seviliyormuş. Yılda 1 kez Moskova’ya gelip konser veriyormuş. Konserinde de Ruslara birkaç Türkçe kelime öğretiyormuş. Bu durum konseri izleyen Türklerin duygulu anlar yaşamasına vesile oluyormuş.
Son olarak şunu söyleyebilirim ki bir devletin yapacağı en büyük iş insanlara “dilini” öğretmektir. Keşke tüm konsolosluklarımız buraya gelecek kişilere ücretsiz dil kursları düzenlese de birazcık olsun Türkçemiz yaygınlaşsa… Bununla da kalmayıp Müslüman coğrafyadan asker, polis, öğrenci ve akademisyenler Türkiye’ye getirilip eğitim almaları sağlansa…