Dinleyince yüreğim ürperdi, bu olay ruhuma dokundu…

Nurullah Genç’in Babası ile Hatırası
Baba baba olunca oğul oğul olur…

Babalarımıza dair pek bir şey yazılmış değildir. Zira onları zor günler gelmeden tanımak/anlamak zordur. Her baba evladına karşı görevini gerektiği şekilde yapmıyor elbet ancak Baba olan yapıyor. Onlar hayatta iken güzel bir bağ kurmak kimi zaman zor oluyor.

Kim zaman şiirlerde;

Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk (Can Yücel)

….

“Baba!
her yılbaşında
sana söyleyecek
bir tek
sözüm var:
‘Seni ne kadar çok seversem
o kadar
çok olsun ömründen geçen yıllar…’

Baba!
Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım!
Ne zulüm, ne ölüm, ne korku
başımı eğemez!
Yalnız senin elini öpmek için
eğilir başım.” (Nazım Hikmet)

……

“Allahım! .. İşte bugün,
Şu zavallı ömrümün
En matemli bir günü.

Elim böğrümde kaldım,
Ben bugün haber aldım:
Babamın öldüğünü.

Bitti hayatın tadı,
Bu haber bırakmadı,
Dudağımda tebessüm.

Kalbim oyuldu yer yer,
Aman Yarabbi, meğer
Ne acıklı imiş ölüm” (Sabahattin Ali)

……

Kimi zaman şarkılarda;

Ağlama benim babam
Ağlama naçar babam
Kara gün geçer babam hey!
Bir kapıyı kapayan
Gene açar babam
Ağlama benim babam hey! (Fatih Kısaparmak)

Kimi zaman hikayelerde;

Bir Babanın Evladına Sunduğu En Güzel Şov

Charlie Chaplin bir röportajında şunları söyler; “Küçük bir çocukken, babamla bir sirk şovunu izlemeye gittik. Bilet sırasında uzun bir kuyruk vardı ve önümüzde anne-baba ve altı çocuklu bir aile vardı.

Fakirlik hallerinden belliydi, elbiseleri eski ama temizdi. Çocuklar sirkten bahsederken çok mutlu görünüyordu. Onların bilet sıraları gelince, çocukların babası gişeye geçti ve bilet fiyatını sordu…

Gişe çalışanı ona fiyatı söylediğinde adam kekelemeye başladı ve dönüp karısının kulağına bir şeyler fısıldadı. Mahcubiyet yüzünden kolayca okunuyordu.
Bir anda babam cebinden 20 sterlin çıkardı ve yere attı, sonra da eğilip yerden aldı ve elini adamın omuzuna koyarak şöyle dedi:

“Paranız düştü beyefendi!” Adam babama baktı ve gözleri dolarak: “Teşekkür ederim efendim.” dedi.
Onlar içeri girdikten sonra babam beni elimden çekti ve kuyruktan çıktı, çünkü babamın adama verdiği 20 sterlinden başka parası yoktu…

O günden beri babamla gurur duyuyorum ve o yaşanan 2 dakika benim hayatımda izlediğim en güzel şovdu.
O gün izleyemediğim sirk şovundan bile eminim daha güzeldi…

Benim babama gelince;

Karşılıklı iki kelam ettiğimiz pek olmadı. İki yabancı gibiydik, yıllarca. Ta ki ben 35 yaşımda düşene dek, işte o zaman tanıdım Babamı…